
son zamanlarda oyun dünyasına fena takmış haldeyim. hayır yani taa çocukluktan beri merakım var ama araya dersler falan kaynayınca birazcık uzaklaştım haliyle. ama geri döndüm oyunlarıma. fakaaat; bi şeyler değişmiş. geçen gün yeni çıktı diye need for speed: the run indiricektim. e malum yeni çıktı diye.(bu arada need for speed serisinin hastasıyım-dım. zira most wanted' tan sonrasını oynamadım. seri çok bozdu) neyse moruk bi bakayım boyutu nedir. ona göre torrentten emikliycem çünkü. boyut önemlidir. neden diye sorarsanız beklemekten nefret ederim. neyse. bi baktım boyutuna 14 GB falan. ptüü dedim. böyle boyut mu olur diye bağırdım çağırdım. kime? tabiki de ea games' e. e biri de çıkıp "senin de, yapacağın oyunun da te amına koyayım ea games" demez ki. işin ilginç yanı hevesime yenik düştüm ve indirmeye başladım. ve sonunda indi. bi oynayayım dedim. durum içler acısı. moruk oyun öyle kasıyo ki; kağnı mı sürüyosun yoksa bmw mi sürüyosun belli değil ya.

bir hayal kırıklığı daha yaşayarak need for speed serisinden umudumu kesiyorum(yüksek sistem gereksinimleri yüzünden) ve başka oyun türlerine yöneliyorum. bünye bi anda hareket, aksiyon falan istediği için bi de assassin' s creed serisine yöneleyim dedim. onun da yepyeni bi oyunu çıkmış. revelations diye. onu da indirdim hiç üşenmeden.(bu arada korsan takılıyorum hiç tarzım değil orijinal oyunlar) baktım bilgisayar sistem gereksinimlerimi falan karşılıyor, direk daldım oyuna. ve ezio(evet farkındayım karaktere çok sikko bi isim vermişler. önceki oyunda altaïr falan ne güzeldi) ile attığım her adımda şunu anladım "oyun dünyası çok gelişmiş be abi. ben kaçıncı yüzyılda yaşıyorum ki". evet, evet tam da bunu anladım. hatta mağaradan çıkmış gibi oldum. ve tek fark ettiğim şey ise; bildiğin osmanlı dönemini(bi kaç eksiklik de olsa) yansıtmışlar abi ya. halk falan türkçe konuşuyo ve ayrıca tarihteki önemli kişileri(piri reis, kanuni sultan süleyman) de oyuna dahil etmeleri çok hoşuma gitti. türk halkı olarak çok teşekkür ederiz ubisoft, canımızsın ubisoft, nice oyunlar çıkarasın ubisoft, çok öptüm ubisoft.

bünyemdeki coşku artıyo ve daha fazla aksiyon istiyorum. fps bölümüne yöneliyorum. akla gelen ilk şeyler call of duty, crysis vs. oluyo. ve ben call of duty serisini seçiyorum.(zira hastasıyım o serinin) modern warfare 3 çıkmış. saygılar diyerek onu da indirdim(indir indir nereye kadar. artık satın almalıyım bazı şeyleri) kurdum. oynadım. bitirdim. oyunu gerçekten çok iyi yapmışlar. senaryo, mekanlar, karakterler(hele ki captain price favorimdir) çatışma sahneleri falan harika olmuş. tabi 3 saat 40 dakika gibi bi süre zarfında bitirdiğim için tek kötü yanı ise "senaryo çok kısa be olm" diye bi tepki verdim. çünkü çok kısa tutmuşlar önceki oyun gibi. bu call of duty serisi beni bu derece idare ettiği için de kararsız kalıyorum. senaryo yüzünden pek oynayasım gelmiyo ama çok severim call of duty' i.
ya özetle; bunlar yaklaşık 1 haftada olan şeyler. bi an oyun dünyasından ne denli uzaklaştığımı, özüme dönmem gerektiğini fark ettim. o günler de gelicek en kısa zamanda. ayrıca ilk blog yazım olduğunun farkındayım. o yüzden kısa tutmaya çalışıyorum. esen kalın.